NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ
بَشَّارٍ
حَدَّثَنَا
أَبُو
عَاصِمٍ
وَأَزْهَرُ
قَالَا حَدَّثَنَا
ابْنُ عَوْنٍ
قَالَ
سَأَلْتُ مُحَمَّدًا
عَنْ سَهْمِ
النَّبِيِّ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
وَالصَّفِيِّ
قَالَ كَانَ
يُضْرَبُ
لَهُ
بِسَهْمٍ
مَعَ الْمُسْلِمِينَ
وَإِنْ لَمْ
يَشْهَدْ
وَالصَّفِيُّ
يُؤْخَذُ
لَهُ رَأْسٌ
مِنْ
الْخُمُسِ
قَبْلَ كُلِّ
شَيْءٍ
İbn Avn' dedi ki: Ben
Muhammed (b. Sîrîn)'e Peygamber (s.a.v.)'in (ganimetlerdeki) hissesi ile
"Safiyy" (denilen hissesin)i sordum da bana, "Eğer savaşta
bulunmamışsa bile kendisine (harbe giren) müslümanlarla beraber bir hisse
verilirdi, bir de herşeyden önce humustan (seçerek alabileceği) bir adet (köle
-ya da câriye- ile at ve kılıç) verilirdi," cevabını verdi.
İzah:
Hz. Nebiin
"Safiyy" adıyla^ kendisine seçip alabileceği bir kılıçla bir köle ve
bir atı ganimetler dağıtılmadan önce ve ganimetlerin tümü içerisinden seçip
alabileceğini ifade eden bir önceki hadisle, Safiyy denilen bu malları
ganimetlerden ayrılan humusun içerisinden seçip alabileceğini ifade eden bu
hadis arasında zahiren bir çelişki görünüyorsa da, bu hadiste geçen
"herşeyden önce humustan bir adet (at, köle ve kılıç) verilirdi."
sözünü Hz. Nebi'in bu hakkı hiçbir taksim yapılmadan ve humus da henüz
ganimetlerden ayrılmadan önce ganimetlerin tümünden verilirdi" şeklinde
anlamak da mümkündür. O zaman bu iki hadis arasında bir çelişki kalmaz. Çünkü
bu takdirde Hz. Nebi safiyy hakkını ganimetlerin tümünden ve dolayısıyle
humustan seçmiş olur.
Hanefi ulemasından
Şems-üI-Eimme Serahsi'nin Siyeri Kebir'in de de açıkladığı gibi Hz. Nebiin
behemmehal ganimetlerde üç hakkı yardı:
1. Safiyy hakkı
2. Humustan beşte bir
pay
3. Diğer müslümanlarla
beraber aldığı pay Hafız MünzirTnin açıklamasına göre, bu hadis mürseldir.
Çünkü İbn Şîrîn (r.a) Hz. Nebi'den hadis işitmemiştir.